İşçi Beslenmesi

Yayınlayan: Berna Çil
Kategori: Makaleler
işçi beslenmesi

İş hayatında sağlıklı, başarılı, verimli olabilmenin en önemli etkeni sağlıklı beslenmektir. İş kazalarından, iş gücüne, verimlilikten, sürekliliğe birçok noktada sağlıklı ve sağlıksız beslenen çalışan ayrımı yapılabilmektedir. Yeterli ve dengeli beslenemeyen işçinin iş kazası yapma riski artmakta, verimliliği, işe devamlılığı azalmakta, kısaca çalışma kapasitesi düşmektedir. Yetersiz ve dengesiz beslenmenin sonucunda oluşan kan şekerindeki düzensizliklere bağlı olarak yorgunluk, dikkatsizlik, halsizlik gelişmekte ve bu durumların sonucu olarak da iş kazalarının sayısında artışlar olmaktadır. Çalışma öncesi yüksek kar­bonhidrat içerikli besinlerin (ekmek, hamur işleri, tatlılar, şeker vb.) ve ye­meğin fazla tüketilmesi ile yorgunluk, dikkat dağınıklığı, uyku hali. Basit karbonhidrat tüketiminin fazla olması durumunda; öncelikle insülin salınımı artar, kandan dokulara glikoz geçişinde artış olur, çalışma saati başlarında kan glikozunda hızlı düşüş ve hipoglisemi gelişir. Hipoglisemi baygınlığa kadar varabilen riskli bir süreçtir. Ayrıca alınması gerekenden fazla enerji alınması, alınan enerjinin çoğunluğunun karbonhidrat kaynaklarından sağlanması gibi durumlar şişmanlıkla sonuçlanacaktır. Tüm bu etkiler iş verimini azaltan ve iş güvenliğini riske atan göz ardı edilmemesi gereken konulardır.

Enerji gereksinimi karbonhidratlardan ve yağlardan karşılanmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenen bir işçide enerji ihtiyacı için proteinler enerji kaynağı olarak kullanılmazken, yetersiz beslenmeye bağlı olarak proteinler birincil enerji kaynakları yerine kullanılabilmektedir. Ayrıca ağır işlerde çalışan işçilerde kas dokusu fazladır. Buna bağlı olarakta kas için gerekli olan protein gereksinimi de artmaktadır. Özellikle ağır işlerde çalışan işçilerde ve yaşı küçük işçilerde protein alım miktarları arttırılmalıdır.

İşçiler çalıştıkları sektöre, çalışma ortamlarına bağlı olarak birtakım gazlara, kimyasal maddelere, toza, fazla miktarda güneş ışığına, sıcağa maruz kalabilmektedirler. Bu nedenle işçilerde yeterli ve dengeli beslenme ile antioksidanların alımı da çok önemlidir. Tek öğünde veya az sayıda öğün yapmak kan şekeri dengelerini etkileyecek ve verimlilik, dayanıklılık, iş gücü kapasitesini azaltacaktır. Bu nedenle 3 ana öğün (sabah, öğle, akşam) ve 3 ara öğün (kuşluk, ikindi, gece) mutlaka yapılmalıdır. Ara öğünlerde bisküvi, kraker gibi geçiştirme şeklinde beslenilmemelidir.

İşin Aktivitesi Erkek Kadın
Hafif 2500 2100
Orta 3000 2300
Orta-Ağır Arası 3500 2600
Ağır 4000 3000

Hafif aktiviteli işler/meslekler: Büro işleri, avukat, doktor, muhasebeci, öğretmen, mimar, kullanılarak yapılan ev işleri.

Orta aktiviteli işler/meslekler: Hafif sanayi işleri, terzilik, elektrik, tekstil, gıda, montaj işleri, marangozluk, mobilya endüstrisi, kanal işçiliği, matbaa işçileri, gemicilik, fırıncılık, alet kullanılmadan yapılan ev işleri, öğrencilik, tütün işçileri, tezgahtarlık.

Orta-ağır arası aktiviteli işler/meslekler: Tarım işçilerinin bir bölümü, düz işçiler, sıva işleri, yük taşımak, balya istiflemek, çiftçilik, lastik ve kauçuk işçileri, deri sanayi, kimya ve elektrik endüstrisi, orman işçileri, maden ocağı işçileri, demir-çelik işçileri.

Ağır aktiviteli işler/meslekler: Tomruk işleri, madencilik, ormancılık, demir-çelik sanayi, yol ve inşaat işçileri, yüksek ısılı fırın işçileri, ağır yük taşıyıcıları, ağaç kesme işleri, demir işçileri, tarım işçilerinin bir bölümü.

NOT: İşçilerin enerji gereksinimlerini, fiziksel aktiviteleri yanı sıra; işyeri ortamın sıcaklığı da etkiler.

Çalışılan ortamın sıcaklığı 10- 14 derecenin altına her 10 derece indiğinde, enerji gereksinimi % 5- 10;

ortamın sıcaklığı 30 derecenin üzerine her 1 derece yükseldiğinde, enerji gereksinimi % 5 artar.

Bu nedenle işçilerin enerji gereksiniminin saptanmasında yapılan işin ve fiziksel aktivitenin yanı sıra;

çalışma ortamının sıcaklığı da dikkate alınmalıdır.

Aşırı beslenme sonucu oluşabilecek şişmanlık nedeniyle hareket kabiliyeti azalması ve daha ağır beslenme alışkanlığı nedeniyle daha fazla iş kazası riski taşımaktadırlar.

Sinir sisteminde önemli görevi olan B vitaminleri yetersizliği nedeniyle dikkat, algılama eksikliklerine ve depresif eğilimlere yol açabilmektedir.

Basit şekerli gıdaların tüketilmesi sonucu uyku haline neden olmakta buda iş kazalarına yol açmaktadır.

Yetersiz beslenme sonucu oluşabilecek kansızlık nedeni ile olaşacak olan yorgunluk, halsizlik haline bağlı olarak iş kazaları riski artacaktır.

Antioksidan vitaminlerin A ,C, E vitaminleri ve selenyum yetersizliğine bağlı olarak ciddi hastalıklara (kanser vb.) yakalanma riski artacaktır.

SÜT ve SÜT ÜRÜNLERİ: Süt, ayran, yoğurt, kefir, cacık, peynir bu gruptadır. Bu besin grubundan 2-3 porsiyon tüketilmelidir. Tüketim miktarı arttıkça tam yağlı ürünler yerine yarım yağlılar doymuş yağ alımını azaltmak amacı ile tercih edilebilir. Kahvaltıda tüketeceğiniz 2 dilim peynir, gün içerisinde 1 porsiyon yoğurt ve yine gün içerisinde tüketeceğiniz 1 porsiyon süt ile bu grup ihtiyacınızı karşılamış olursunuz.

ET ve ET ÜRÜNLERİ: Yumurta, kırmızı et, beyaz et, kurubaklagiller, yağlı tohumlar bu gruptadır. Bu gruptan günde 3-4 porsiyon tüketilmelidir. Günaşırı tüketilecek 1 yumurta, öğle ve akşam yemeklerinde yenilecek etli birer yemek, yada haftada 1 -2 kez tüketilecek kurubaklagil yemeği, her gün 2-3 adet tüketilecek ceviz, gibi besinler bu grup ihtiyacını karşılar.

SEBZE ve MEYVELER: Tüm sebzeler ve meyveler bu gruba girer. Bu gruptan günde 5-6 porsiyon tüketilmelidir. Öğlen ve akşam yemeklerinde yenilecek 1 er tabak sebze yemeği (sebze yemeği ya da salataya yağ konulduğunda da sebze yemeği olarak düşünülebilir) ara öğünlerde tüketilecek meyve ile bu gruptan gereksinim karşılanır.

TAHIL GRUBU: Buğday, çavdar, arpa, yulaf, galeta, pirinç, bulgur,..vb bu gruba girer. Bu gruptan günde 9-11 porsiyon seçilmelidir. Her öğünde tüketilecek 2-3 dilim ekmek ve / veya pilav ,çorba, börek gibi besinler bu grup ihtiyacını karşılar.

ÖNEMLİ NOT: TÜM BU BESİN GRUBU GEREKSİNİMLERİ ORTALAMA DEĞERLERDİR. YAŞA, CİNSİYETE, VARSA HASTALIKLARA, İŞİN AĞIRLIĞINA, KİŞİSEL TERCİHLERE,BOY, KİLO, KAN DEĞERLERİNE VE DAHA BİRÇOK ÖZELLİĞE GÖRE DEĞİŞİKLİK GÖSTERİR. YUKARIDAKİ DEĞERLER GENEL BİLGİLENDİRME İÇİN VERİLMİŞTİR.

Yazar: Berna Çil

Bir cevap yazın

*

code